NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
الْمُعْتَمِرُ
قَالَ
سَمِعْتُ
مَنْصُورًا
يُحَدِّثُ
عَنْ سَعْدِ
بْنِ
عُبَيْدَةَ
قَالَ
حَدَّثَنِي
الْبَرَاءُ
بْنُ عَازِبٍ
قَالَ قَالَ
لِي رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
إِذَا
أَتَيْتَ
مَضْجَعَكَ
فَتَوَضَّأْ
وُضُوءَكَ
لِلصَّلَاةِ
ثُمَّ
اضْطَجِعْ
عَلَى
شِقِّكَ
الْأَيْمَنِ
وَقُلْ اللَّهُمَّ
أَسْلَمْتُ وَجْهِي
إِلَيْكَ
وَفَوَّضْتُ
أَمْرِي إِلَيْكَ
وَأَلْجَأْتُ
ظَهْرِي
إِلَيْكَ رَهْبَةً
وَرَغْبَةً
إِلَيْكَ لَا
مَلْجَأَ وَلَا
مَنْجَى
مِنْكَ
إِلَّا
إِلَيْكَ آمَنْتُ
بِكِتَابِكَ
الَّذِي
أَنْزَلْتَ
وَنَبِيِّكَ
الَّذِي
أَرْسَلْتَ
قَالَ فَإِنْ
مِتَّ مِتَّ
عَلَى الْفِطْرَةِ
وَاجْعَلْهُنَّ
آخِرَ مَا تَقُولُ
قَالَ
الْبَرَاءُ
فَقُلْتُ
أَسْتَذْكِرُهُنَّ
فَقُلْتُ
وَبِرَسُولِكَ
الَّذِي
أَرْسَلْتَ
قَالَ لَا
وَنَبِيِّكَ
الَّذِي
أَرْسَلْتَ
Sa'd b. Ubeyde'den
(şöyle) dedi(ği rivayet edil)miştir: Berâ b. Âzib'in bana naklettiğine göre;
Rasûlullah (s.a.v.)'in kendisine şöyle buyurmuştur:
"Yatağına gir(mek
iste)diğin zaman (eğer abdestin yoksa aynen) namaz için aldığın abdest gibi bir
abdest al, sonra sağ tarafının üzerine yat ve:
"Ey Allahım, ben
yüzümü sana teslim ettim, işimi de sana havale ettim, (azabından) korkarak ve
sevabını umarak (bütün İşlerimde) sırtımı sana dayadım. Senden kurtulup
sığınılacak ancak sen varsın, indirmiş olduğun kitabına ve göndermiş olduğun
nebî'nc iman ettim, diye dua et. (Böyle yaptığın takdirde) ölürsen İslam üzere
ölürsün. Bunlar son sözlerin olsun."
el-Bera (b. Azib
sözlerine devam ederek) demiş ki: Ben (kendi kendime): "Bu sözleri (bir
daha) hatırlayayım" dedim. "Göndermiş olduğun Resulüne..." diye
okudum da (fahr-i kainat efndimiz):
"Hayır (öyle
değil), göndermiş olduğun Nebine" buyurdu.
Tahric edenler: Buharî,
vudu, de'va, tevhid, Müslim, zikr; Tirmizi, deavat; İbn Mâce, dua; Darimî,
istizan; Ahmed b. Hanbel, IV, 285,290, 292, 296, 299, 300, 302.